Facebook’un temiz tutulması için “polis gücü” olarak nitelendirilen 150 kişilik ekip oluşturuldu. Newsweek Türkiye’de Nick Summers imzasıyla yayınlanan “Facebook’u pornodan korumak” başlıklı yazıya göre, bu grup, yüklenen fotoğraf ve videoların Facebook’un koyduğu sınırlara uygun olup olmadığını denetliyor. İşte Nick Summers’ın yazısı:
Sosyal paylaşım sitesi Facebook’un, California Palo Alto’daki merkezinde öğle yemeğinden hemen önce, Simon Axten ekranından porno görüntülere bakıyor. Genç bir çiftin beceriksizce hareketler yaparken çekilmiş fotoğrafı var karşısında. Aslında iğrenç bir resim, ama kurallara aykırı değil.
Axten, klavyesindeki resmin uygun olduğuna hükmeden bir tuşa dokunuyor. Sıradaki, yalnızca küloduyla bir kadın. Göğüslerini elleriyle kapatıyor. Axten, “Bu epey yaklaşmış” diyor ve resmi iyice inceliyor. Ne olursa olsun Axten’in hiçbir hükmü keyfi değil. Facebook’ta şu tip yarı resmi yasaklar belirlenmiş: “Popo tamamen ortada olmayacak”, “Cinsel organ görünmeyecek”, “Meme uçları görünmeyecek”.
Bu fotoğrafta da meme uçları görünmüyor yani resim kalıyor. Axten, Facebook kullanıcılarının ‘bayraklayarak’ şikayet ettikleri 438 bin 848 fotoğraftan 75’i hakkında hüküm verdikten sonra (banyoda sabunlanan kumral adam silindi, yaşı tutmayan bir gencin iki şişeden birden içki içtiği fotoğraf silindi) bir toplantıya girmek üzere bilgisayarının başından kalkıyor. Dünyanın en hızlı büyüyen sosyalleşme ağının yönetildiği şirkette öylesine bir gün daha.
Axten, Facebook’un sitesini temiz tutmak için işe aldığı 150 kişiden biri (toplam personel sayısı 850). Facebook bu kişileri “polis gücü” olarak niteliyor. Görevleri kullanıcıların sayfalarını düzenlemek ve spam faaliyetine karşı önlem almak. Aynı zamanda bazı suçluların bulunması için de gerçek polislerle birlikte çalışıyorlar. Biraz salon görevlisi, biraz kötü polis olan bu personel Facebook’un büyük şirketlerin ilanlarını çekmek için temiz bir imaja sahip olması adına büyük uğraş veriyor.
Bu biraz nazik bir iş. Herkesin kendi ismiyle üye olmasını isteyen Facebook, müstehcen fotoğrafları engelleyerek meslek sahibi yetişkin insanların da siteye üye olmasını sağlamaya çalışıyor. Ancak ağır sansürün mevcut kullanıcıları kaçırabileceğinin de farkında. “The Facebook Effect” adlı kitabın yazarı David Kirkpatrick, “Facebook çılgın gençlerin bir araya geldiği bir yere dönüşürse, şirketin ‘herkesi kapsama’ amacı başarıya ulaşamaz” diyor.
Facebook’ta ‘Kullanıcı Operasyonları’ adlı bir bölüm, gelen her türlü şikayeti inceliyor ve uyuşturucu, çıplaklık ve pornografi içeren bölümleri siliyor. “Gerçek isim” kullanma politikasına da çok önem veriliyor. Geçen Aralık’ta siteye takma isimle girdiği tespit edilen aktrisşarkıcı Lindsay Lohan’ın hesabı bile kapatıldı.
Bununla birlikte tüm işi kullanıcıların isteklerinden ibaret olan Facebook, onlarla ilişkilerini de iyi yönetmek zorunda. Geçen yıl bazı anneler bebeklerini emzirirken çektirdikleri resimlerin siteden silindiğini fark edince “Hey Facebook, emzirmek müstehcen değildir” diye bir grup kurdular ve bu grup 230 bin kişiye ulaştı.
Facebook bu durumdan çok rahatsız olmadığını açıkladı: Kullanıcılar bir protesto grubuna katılmış olabilirler, ama siteyi tamamen terk etmemiş olmaları, Facebook’un ne kadar yapışkan olabildiğini gösteriyor. Henüz Facebook para kazanmıyor olabilir, ama Axten ve meslektaşları kâra geçme konusunda iyi çalışıyorlar: Silinen her göğüs ucu, bu amaca daha da yakınlaşmayı sağlıyor.