KKTC Bilişim Adası Çalıştayı’nda Medya ve İletişim konulu oturumda, Türkiye’deki teknoloji basını, Kıbrıs’taki medya kuruluşlarından temsilciler ve ülkedeki kamu kuruluşlarından yetkililer katıldı.
Oturumda, Kıbrıs basınında görev yapan meslektaşlarımız, Türkiye’deki çeşitli basın kuruluşlarında görevli teknoloji editör ve yazarlarıyla görüş alışverişinde bulundu.
Toplantıda, Türkiye’deki bilişim basının tecrübelerinden yararlanmak amaçlanırken, Kıbrıs’ta sadece bilişimde uzmanlaşmış gazetecilerin ortaya çıkmasını teşvik etmek ve her şeyden önemlisi, bilişim yayınları ve medyasının bu ülkede oluşmasının gerekliliği üzerinde duruldu.
Kıbrıslı yetkililerin özellikle öğrenmek istediği, Türkiye’de bilişim medyasının nasıl oluşturulduğu, yayınların nasıl işlediği, bilişim medyasında görevli olanların özel bir eğitime tabi tutulup tutulmadığı gibi konulardı.
Bilişim Muhabirleri Derneği Başkanı Fatih Sarı, teknoloji bilmenin, sadece bilişimle ilgili gazetecilerin değil, her alanda görevli olanlar için bir zorunluluk olduğunu söyledi. Gelişen teknolojiyle birlikte, medyada farklı araçların da ortaya çıktığını hatırlatan Sarı, gazetecilerin sosyal medya araçlarını da etkin bir şekilde kullanması gerektiğini kaydetti.
Bilişim Muhabirleri Derneği eski başkanlarından Mehmet Sakin, Türkiye Bilişim Vakfı ile yapılan işbirliğiyle ‘Bilişim Basın Okulu’ seminerleri düzenlendiğini hatırlattı. Sakin, şirket yöneticileriyle röportaj yapmaya giden bir gazetenin, bu şirket teknolojiye odaklanmış bir şirketse, bu konuda birikimi ve konuya hakimiyeti olan kişilerin görevlendirilmesi gerektiğini hatırlattı.
Toplantıda, BT Dünyası.net Genel Yayın Yönetmeni Kemalettin Bulamacı ise, İletişim Fakültesi’nin bitirmiş birine, teknoloji öğretmektense, teknoloji eğitimi almış birine, iletişimin temel kurallarını öğreterek bu konuda uzman gazeteci yetiştirmenin daha kolay olduğunu söyledi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği Başkanı ve Para Dergisi Ankara Temsilcisi Özlem Doğaner ise bu görüşe karşı olduğunu belirterek, bu durumda İletişim Fakültesi mezunlarının işsiz kalacağını söyledi.
Bu aslında çok eski bir tartışma. Medyada, sadece İletişim Fakültesi mezunlarının çalışması gerektiği görüşü sürekli tartışılır. Ancak, hukuk, finans, teknoloji, spor, dış haberler, politika, sağlık gibi farklı dallarda uzmanlaşmak bir zorunluluktur.
Bu uzmanlaşmanın tamamının, İletişim Fakülteleri’nde gerçekleşmesi ise maalesef mümkün değildir. Örneğin, gazetede açacağınız hukuk köşesini, bir avukat yerine, sırf İletişim Fakültesi mezunu olduğu için bir başka kişiye veremezsiniz.
Ya da finans, borsa gibi çok derinlikli piyasa bilgisi gerektiren bir alanda kalem oynatmak için, uzmanlık aramak yerine, İletişim Fakültesi mezunu olmayı yeterli göremezsiniz. Bu örnekler çoğaltılabilir.
İletişim Fakültesi mezunu olup, meslekte farklı dallarda uzmanlaşılarak kariyer yapılabileceği gibi, belli alanlarda uzman olarak kendisine yazma imkanı verilen gazeteci-yazarların da olması normaldir. Bu konuda kesin bir kural koymak doğru değildir.
PC Net dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Kaplanseren ise, teknolojiyi hem işini yapmak için kullandığını, hem de işinin teknolojiyi anlatmak olduğunu söyledi. İnsanların teknolojiyi daha iyi anlaması için nasıl bir yöntem izlenmesi gerektiği hakkında konuşulabileceğini ifade etti.
Dergilerde teknik kavramlar kullanma özgürlüğü bulunduğunu, ancak günlük gazetede daha anlaşılır yazılmasının gerektiğini hatırlatan Kaplanseren, “Örneğin dergide PC, SMS gibi kavramları rahatlıkla kullanabilirsiniz, Gazetede ise, anlaşılır olması için, kişisel bilgisayar ve kısa mesaj şeklinde yazmak gibi bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Dünya Yayın Grubu Bilişim Yayınları Direktörü Ercan Aslan da, hem Dünya gazetesine içerik sağladıklarını hem de grubun sektörel yayınlarını çıkardıklarını hatırlattı ve grubun aynı zamanda bilgi işlem birimi gibi çalıştıklarını söyledi.
BT Dünyası.net Genel Yayın Yönetmeni Kemalettin Bulamacı, Kıbrıs’ın bir tüketim merkezi olmasına izin verilmemesi burada üretim yapılması konusunda baskı yapılması gerektiğini söyledi. Bulamacı, KKTC’nin uluslararası arenada tanınmamasının da avantaja dönüştürülebileceğini ifade etti. Bulamacı, uluslararası arenada sorun oluşturan içeriklerin barındırılacağı web barındırma (hosting) servislerinin bu ülkeye taşınabileceğini söyledi.