Shadow

Sosyal ağlarla ilgili iki soru iki cevap

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM), “Sosyal Paylaşım Siteleri” ile ilgili olarak hazırlayacağı rapor için, benim de görüşlerime başvurdu. UHİM yetkililerinden gelen iki soruya verdiğim cevapları buradan da paylaşmak istedim. Kayda geçsin.

İşte bana yöneltilen sorular ve cevaplarım:

1) Utanma üzerine uzun yıllar araştırmalar yapan Rowland Miller, “Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin utanmayı unutturduğu”nu iddia eden bir makale yayınladı. Sözkonusu iddiadan hareketle, siz, sosyal paylaşım sitelerinin bireysel/toplumsal değerlerin yitirilmesine zemin hazırladığını düşünüyor musunuz? Neden?

Ben o kadar karamsar değilim. Sosyal paylaşım siteleri artık günümüzün bir gerçeği. Bir iletişim, varoluş ve sosyalleşme aracı olarak artık kullanılması kaçınılmaz araçlar. Yanlış kullanımlar, sorunlar, aşırı kullanımdan doğan bağımlılıktan söz edilebilir. Ancak toptan bir karşıduruş, sosyal ağ sitelerini kullananlara ‘hasta’ gözüyle bakmak, psikolog mantığıyla yaklaşmak bana doğru gelmiyor.
Sosyal ağ sitelerinin kullanımıyla insan davranışlarının değiştiğini söylemek mümkün. Nerede olduğunu, ne yaptığını, neler giydiğini, neler yediğini paylaşmak, bunu çoğu zaman ‘teşhir’ denilecek derecede göstermekten söz edilebilir. Ancak bunu yaparken, sosyal ağ sitelerinin günümüzün bir gerçeği olduğunu, bugün de, gelecekte de varolmaya, hatta hayatımızdaki yeri ve önemini artıracağını unutmamamız gerekiyor. Bireylerin, sosyal ağ sitelerindeki paylaşımlarında daha özgür ve daha açık davrandığını söylemek mümkün. Ancak bunu ‘utanmazlık’ olarak da nitelendiremem.

2) Sosyal paylaşım sitelerinin toplumsal yaşam ve bireyler arası ilişkilere dair olumlu/olumsuz yönleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sosyal ağ siteleri, bireylerin hayatında büyük kolaylıklar getirdi. Hem olumlu hem de olumsuz yanlardan söz etmek mümkün. Ancak konuya negatif yaklaşmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Sosyal ağ siteleri, bireylerin sosyalleşmeleri, dünyanın her yerindeki insanlarla interaktif bir iletişim kurabilmeleri, coğrafi ve fiziksel engeller nedeniyle, gerçek hayatta girmesi bile mümkün olmayan gruplara girebilmesi, kendini ifade edebilmesi, bilgi alabilmesi ve aynı şekilde bilgilerini paylaşabilmesi gibi büyük kolaylıklar sağladı. Sosyal ağ sitelerine negatif bakmak yerine pozitif yaklaşmak, o mecrayı etkin kullanıp, bunu avantaja çevirmek daha doğru. Sorunlar, her mecrada olabileceği gibi elbette burada da olabilir. Bireysel mahremiyet sorunları, gizlilik ihlalleri, araçları kötüye kullananlar, sosyal bağımlılığı gibi sorunlar elbette vardır. Ancak tüm bunlar bizi bu araçlara karşı bir duruş geliştirmemizi gerektirmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir