Sadece istihbarat servisleri değil, dünya pazarlarında rekabet eden uluslararası şirketler, organize suç örgütleri, hatta sıradan vatandaşlar bile bugün teknolojik yöntemlerle bireylerin ya da kurumların iletişimine kendi lehlerine çıkar sağlamak için kulak kabartıyor.
Gelişen teknoloji, bireylerin ‘adam adama markaj’ yöntemiyle izlenmesi metodu yerine ‘teknik takip’ ya da ‘elektronik takip’ denilen metotları öne çıkardı. Bugün istihbarat bilgisi üretiminde bu yöntemlerin yeri yüzde 5 gibi küçük bir orana sahip olmasına rağmen oldukça hayati bir öneme sahiptir. Bu arada yeri gelmişken istihbarat bilgisinin yüzde 10’unun kapalı, yüzde 85’i ise açık ve yarı açık kaynaklardan elde edildiğini hatırlatalım.
Elektronik takibi, işitsel takip (dinleme), görüntülü takip, algılayıcılarla takip ve veri takibi olmak üzere dört başlık altında topluyoruz. İşitsel takip, taşınabilir minyatür vericiler, telefon dinleme aygıtları, gizli mikrofonlar ve kaset kaydediciler gibi araçlar kullanılarak yapılıyor. Görüntülü takipte ise fotoğraf makineleri, kapalı devre ve kablolu televizyon, gece görüş araçları veya uydular başrolde. Bir başka metot olan algılayıcılarla takipte, manyetik algılayıcılar, sismik algılayıcılar, gerilim algılayıcıları, kızılötesi algılayıcılar ve elektromanyetik algılayıcılar kullanılıyor.
Fısıltıları bile duyan e-kulaklar
Peki, teknik takipte hangi metotlar kullanılır? Her duruma ve olaya göre farklı takip metotları var. Örneğin ‘Özel frekans ile dinleme’ metodunda sistem bir verici ve alıcıdan oluşur. Verici yaklaşık 2 cm. ebatlarındadır. 90 cm. kablo anteni bulunur ve ucuna 9 volt pil takılır. Verici dinlenecek yere bırakılır, yakın bir yerden alıcı ile dinleme yapılır. Bu tipteki vericilerin insan kulağından daha fazla ses duyma kapasitesi vardır; fısıltı düzeyindeki seslerin bile rahatlıkla işitilmesini sağlar. Yayın mesafesi 50-100 metre olup, çevresel şartlara bağlı olarak değişebilir. Özel frekanslı yayın yaptığı için, herhangi bir alıcı ile bu yayını dinlemek mümkün değildir.
Kayıtlar otomatik olarak bilgisayara kaydediliyor
Belli bir mekândaki sesleri tek başına aktaran ya da kaydeden cihazların yanı sıra bilgisayarla birlikte kullanılan cihazlar var. Bir küçük cihaz ve bilgisayara kurulu yazılımdan oluşan bu sistem ile sesler otomatik olarak bilgisayara ses dosyası olarak kaydedilir. Ortamda ses olduğu zaman kayıt otomatik başlar, sessizlik olduğu zaman kayda ara verilir. Konuşmaların hangi ortamda yapıldığı tarih ve saat olarak kaydedilir. Dinleme esnasında, arşivlenen konuşmalar, tarihe göre kolaylıkla arama yapılarak bulunabilir. Kayıt esnasında ses seviyesi az ise otomatik olarak kuvvetlendirilir. İsteyen kişi bu ses dosyalarını internet üzerinden kolayca başka bir bilgisayara aktarabilir.
Pencere camında sesiniz yankılanıyor
Lazer sistemiyle dinleme yönteminde ise belli bir mekânda bulunanların konuşmaları uzaktan dinlenebiliyor. Ses dalgaları pencere camında titreşimler oluşturuyor. Cihaz ile cama gözle görülmeyen lazer ışık demeti gönderip, yine cihazın alıcısı ile yansıyan lazer ışık demetinin frekans dağılımı deşifre ediliyor. Böylece cam üzerinde konuşma titreşimleri, kolayca tekrar sese dönüştürülüyor. Sesleri gürültüden arındırma özelliğine sahip olan cihaz, 200 metrelik bir alanda etki gösteriyor.
En yaygın dinleme aracı: Telefon
İster yasal ister yasadışı olsun en yaygın kullanılan dinleme aracı telefondur. Sınırsız mesafeli dinleme cihazı olarak tabir edilen telefon, dünyanın her hangi bir yerinden başka bir ortamdaki sesleri mesafe ve süre sınırı olmaksızın dinleme imkânı sağlar. Dinleme cihazları dinlenecek ortamdaki telefon hattına bağlanır. Dahili telefon hattı, şehir içi, şehirlerarası, milletlerarası ve cep telefonu ile dinleme yapılabilir. Özel olarak tasarlanmış ses güçlendiricisi ile sadece konuşma sesleri yükseltilerek ortamdaki gürültüler azaltılır. İnsan kulağından daha fazla ses alma yeteneği olan dinleme cihazlarına, şifre kontrollü aktivasyon sistemi ile yetkisiz erişimler önlenmiştir. Açma, kapatma ve çalışma işlemi tamamen sessiz olan telefon dinleme cihazları pil ve adaptör gerektirmez, dinlenilen telefonun hattından beslenir.
Metot olarak ‘dinleme’ ve ‘teknik takip’
Emniyet Genel Müdürlüğü telefon takibinde ‘teknik takip’ ve ‘dinleme’ olarak 2 ayrı metot kullanmaktadır. Teknik takip metoduyla, kimin kiminle hangi numaralı telefonları kullanarak görüştüğü, görüşmenin saat ve tarih olarak ne zaman yapıldığı ve süresi tespit edilir. Bu metodda görüşmenin içeriği dinlenmez, gerekli bulgu ve şüpheler oluşmuşsa dinleme ayrı bir işlem olarak ele alınır.
Dinleme işlemi için ise Türk Telekom’dan, dinleme ile yetkili birimlere çekilmiş özel hatlar bulunuyor. Ayrıca GSM operatörleri de dinleme için Emniyet’le işbirliği içinde çalışıyor. Dinleme için yetkili makamlardan izin alınması zorunluluğu bulunuyor. Zaman zaman bu izin sürelerinin aşıldığı ya da alınan bir izinle yüzlerce telefon dinlendiği yönünde iddialar ortaya atılmaktadır. Bu arada telefonla yer tespitinin mümkün olduğunu hatırlatmaya bile gerek yok.
Hediye cep telefonları ‘kulak’ olabilir
Dinleme cihazlarının kullanımı, istihbarat birimlerinin yanı sıra sivil alanda da giderek artmaktadır. Özellikle organize suç örgütleri dinleme cihazlarını yoğun olarak kullanmaktadır. Geçtiğimiz aylarda yakalanan bir çete reisinin, kamuda önemli görevlerde görev yapan ‘dost’larına cep telefonları hediye ettiği basında yer almıştı. Bu telefonların dinleme amaçlı olduğu yönünde şüpheler bulunmakta. Bugün birçok firma, gerçek cep telefonundan hiç bir farkı olmayan dinleme araçları satmaktadırlar. Bu cihazların tek farkı, piyasada satılan çok kullanılan cep telefonu modellerinin yazılımlarının değiştirilmesiyle tek taraflı dinleme cihazı özelliği eklenmiş olmasıdır. Bu olay sadece yazılım değiştirilerek yapıldığından, telefonu kullanan kişi şüphelenip cihazı bir teknik servise inceletse dahi, içinde dinleme yapıldığını ispatlayacak herhangi bir farklı parça bulunmamaktadır. Yazılımı değiştirilmiş cep telefonları, (yazılımı hariç) her şeyiyle orijinal olduğu için hediye edilen kişi tarafından sorunsuz, dolayısıyla da şüphe uyandırmadan kullanılmaktadır. Telefonu hediye eden kişi dinleme işlemi için özel bir telefon numarasını aramakta ve o anda telefonda yapılan görüşmeyi dinlenebilmektedir. O anda telefon kullanılmıyorsa telefonun bulunduğu ortamdaki sesler duyulmaktadır. Bu yönüyle GSM temelli dinleme cihazları çok yönlü kullanılabilmektedir. Ayrıca ‘GSM Scanner’ olarak adlandırılan cep telefonuna benzer cihazlarla o an çevrede bulunan kişilerin cep telefonu görüşmelerine kulak misafiri olmak mümkün. Cihaz havadaki GSM frekanslı sinyalleri tarayıp buluyor ve saptadığı görüşmelere kilitleniyor.
Bir başka dinleme türü de ‘mikrodalga’ yöntemiyle gerçekleştiriliyor. Bu sistemde hedef kişi veya grubu 6.5 km’ye varan bir mesafeden dinlemek mümkün olabiliyor. Bu iş için GPS ve GPRS sistemleri ile dinlenilecek yerin koordinatlarının sisteme girilmesi, netlik ve akustik ayarlarının yapılması gerekiyor.
Veri takibinde casus yazılımlar başrolde
Bilgisayarlarda ya da diğer manyetik ortamlarda tutulan verilerin takibinde casus yazılımlar ya da trojan denilen truva atı yazılımları önemli görevler üstleniyor. Veri takibi yoluyla, bir kişinin faaliyetleri hakkında işitsel veya görsel takip yapmadan da bilgi edinmek mümkündür. Kişinin bankacılık ve kredi kartı işlemleri, yaptığı alışverişler, ödediği faturalar, telefon görüşmesi yaptığı kişilere ve görüşmelerin süresine ilişkin veri tabanlarının takibi, kişinin faaliyetleri ve ilişki içerisinde olduğu kişiler hakkında bilgi edinmek veri takibinin konuları arasındadır.
E-postanıza sızmanın 5 yolu var!
Kişilerin iletişimlerinin izlenerek bazı ipuçları elde edilmesinde, internette en yaygın kullanılan haberleşme yöntemlerinden biri olan elektronik posta takibi de yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla çeşitli özel yazılımlar üretilmiş ve bu yazılımlar istihbarat birimlerinin yanı sıra organize suç örgütleri tarafından bile kullanılmaktadır. E-Posta ile yapılan haberleşmelerin beş farklı aşamada takibi mümkündür. Bunlar, iletinin göndericinin terminalinde ya da bilgisayar sisteminin hafızasında olduğu an; iletilme anı; elektronik postanın alıcının bilgisayarında veya bilgisayarının bağlı bulunduğu terminalde bulunduğu an; iletinin kâğıt çıktısı alınmak üzere yazıcıya gönderildiği an ve iletinin alıcı tarafından kendi bilgisayarının hafızasında korunduğu süreçtir. Bu süreçlerin herhangi birinde devreye girilerek e-posta içeriğine sahip olmak mümkündür.
İster telefonla, ister e-postayla haberleşin; ya da kimseye yakalanmamak için birebir görüşmeyi tercih edin; iletişiminizin ‘e-kulak’lara yakalanma riski her zaman bulunuyor. Bireylerin mahremiyetinin güvenceye alınması için ise konuyla ilgili yasaların titizlikle uygulanmasına, hatta yeni yasalara gerek var. Bunların hayata geçirilmesinde de haklarımızı korumaları için seçtiğimiz milletvekillerine büyük görev düşüyor.
(Bu yazı Eğitimbilim dergisinin Ocak 2005 sayısında yayınlanmıştır.)