Gazeteci Fehmi Koru, Yeni Şafak’tan ayrıldıktan sonra, Zaman gazetesine geçmişti. Zaman macerası 6 ay süren Koru, Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu‘nun Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı‘yla uzlaşması sonucu Star’la el sıkıştı pek çoğunuzun bildiği gibi. Star’da kendisiyle Fadime Özkan‘ın ‘hoşgeldin’ kabilinden yaptığı röportaja rastladım.
Röportajdaki ana temayı bir kenara bırakıp, twitter’la ilgili soru ve cevapları alıntılamak istiyorum, önemli bulduğum için. Çünkü Koru’nun çekincesi olan konular zaman zaman benim de sosyal medya kullanımımı sorgulamama, gözden geçirmeme neden olanlarla örtüşüyor. Önce, Koru’ya yöneltilen soru ve cevapları okuyalım:
GAZETECİLER TWITTER’I PAMPİŞ GİBİ KULLANIYOR
- Siz her teknolojik gelişmeyi ilk kullanan gazetecilerden birisinizdir. Bugün konvansiyonel medyayla yarışma cüreti gösteren sosyal medyayla aranız nasıl? Ki gazetecilerin de çok yaygın ve yoğun kullandığı bir mecra oldu twitter.
Ben gazetecilerin twitter kullanımlarını doğru bulmuyorum.
- A, neden?
Çünkü o gazetecinin twitter’daki varlığı, gazetesinin varlığından ve gazetede işgal ettiği köşeden bağımsız olarak, daha çok kendi kendisini ve takip edenleri eğlendirme şeklinde tezahür ediyor. O anda aklına gelen cin bir fikri, taraftar kitlesini artırmak için kullanıyor. Halbuki Batıya, twitter‘da da takip ettiğim gazetecilere baktığımda gördüğüm bu değil. O aralar çalıştıkları konularla ilgili ve gazetesinin çizgisinde bilgiler paylaşıyorlar. Buradakiler gibi birbirleriyle yarışırcasına kinayeli sözler kullanmıyorlar. Ben böyle bir twitter kullanımının medyaya bir yarar sağlamadığı gibi, onu takip edenler açısından da pampişlerden daha öte bir etkisi olduğunu düşünmüyorum.
Kendi gazeteci varlığını sosyal medya içersinde de belli bir ciddiyetle sürdürecekse bunun herkese faydası var. Takipçileri gazetecinin bir haberi yaparken ki çalışmalarına, zihninden geçenlere, o sürece tanıklık ediyorsa faydası var. Yoksa falanca artisti gördüm, bana şunu dedi, ben ona bunu dedim, diye paylaşım yapıyorsa bir gazeteci, gazetecilik mesleğinin imajına zarar verecektir.
CİN FİKİR YARIŞINA GİRİYORLAR
- Bu eleştirileriniz twitter’da eleştiri konusu olacaktır?
Mutlaka. Ben de twitter’dayım ama bir tane bile ‘tweet‘im yok çünkü başkalarını izliyorum. Onları takip etmek bana keyif veriyor ama o ‘tweet’lerini okumasaydım onlara daha büyük saygı duyacağımı düşünüyorum. Twitter performanslarının hem kendilerine saygıyı, hem o kişinin kendi mesleğine olan bağlılığını sorgulattırdığını düşünüyorum. ‘Bakın ben ne kadar da cin fikirliyim’i ispatlama çabasında görüyorum onları. Yazılarına da yansıyor bu. ‘Tweet’lerine gelen tepkilere göre yazı yazmaya başlıyorlar sonra da, halbuki orası ayrı bir alem. Sosyal medya dünyasında kimse bir gazetecinin, bir yazarın sahip olması gereken sorumluluk duygusuna sahip olmak zorunda değil.
Gazetecilerin twitter kullanmasına değil de, nasıl kullanması gerektiğine ilişkin önemli çekinceler bunlar. Sosyal paylaşım sitelerini aşırı kullanmaya bağlı olarak benim de zaman zaman yaşadığım ikilemi çağrıştırıyor. Sosyal paylaşım sitelerinde aktif olmaya başladığınızda, oradaki ilgiyi sıcak tutmak, sürekli bir şeyler paylaşmak, orası için içerik üretmek için mesai harcamak zorunda hissediyorsunuz kendinizi.
Sonuçta da asıl mecranız olan yayınlara ayırdığınız zamanın azalması bir yana, elinizdeki önemli bilgileri, özel haberleri önce çalıştığınız yayınlar yerine sosyal paylaşım sitelerinde fısıldar, asıl mecranıza ihanet eder hale geliyorsunuz. Sosyal paylaşım siteleri, bizim yaptığımız işi destekleyen, gücümüzü artıran, yayılımımızı kuvvetlendiren araçlar olduğu sürece son derece yararlı. Asıl mecra halini almaya başladığında ise gazetecilik mesleği açısından tehlike başlıyor.