İnternet Medyası Derneği, (İMD) Türkiye’de internetin yeni bir mecra ve medya olarak algılanması için çalışmalar yapan, benim de üyesi olduğum ciddi bir kuruluş.
İMD, internet medyasının Türkiye’de hak ettiği yeri ve önemi elde etmesi, bu mecranın çalışanlarının kanunlar önünde de gazeteci olarak kabul edilmesi, sarı basın kartı sahibi olması ve sektörün önünü açacak ilgili yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için uzun süredir emek harcıyor.
Bugün aldığım bir haberle, İMD cephesinde bazı şeylerin büyük ölçüde değişeceğini öğrendim. Nisan’da derneğin yeni tüzüğünün hayata geçirilmesinden sonra, sadece kurumsal üyeliklerin kabul edileceği, bireysel üyelerin devredışı kalacağı bilgisini aldım.
Bunun anlamı şu: Derneğe kişiler değil, kurumlar üye olacak. Üye olan medya kuruluşları, kendilerini temsilen dernek toplantılarına katılacak kişileri belirleyecek.
Bu metotla, derneğin kişi ve kurumlardan oluşan ve şu an sayıları 419 olan üyelerinin sayısı 30-40 civarına düşürülmüş olacak. Bu neresinden bakarsanız bakın, internet medyasında büyük bir tasfiye operasyonudur.
Bu operasyonla, sadece büyük medya kurumlarının üye olduğu, seçkinlerden oluşan bir internet medyası derneği ortaya çıkarılmış oluyor. Başta küçük bir oluşumken derneğe destek veren üye olan medya emekçileri devredışı bırakılıyor.
Peki böyle bir ihtiyaç neden ortaya çıktı? İMD’nin yıllardır Ankara’da etkin siyasi çevrelerde gösterdiği faaliyetler sırasında, resmi kurumlara akreditasyon sırasında güçlük çıkmaması için böyle bir tavsiyede bulunulmuş olabilir.
Ankara’da zaten akreditasyon güçlüğü yaşanırken, İMD eliyle ilk eleme gerçekleştirilmiş olacak. Geriye kalan üyeler arasında da resmi kurumlar akreditasyon tercihini kullanacak.
İnternet demokratik bir araç. Eşitleyici gücü vardır. Sınırları, mesafeleri ortadan kaldırır. İnternet medyasına da, internetin özgürlükçü ve eşitleyici yönü etki eder diye düşünmekle yanılmışız.
En azından İstanbul’daki gazeteci de, Van’daki gazeteci de haberalma özgürlüğüne sahip olur diye boşuna beklemeyelim. İnternetin eşitleyici yönü, maalesef adında internet geçen bu medyaya da etki edemedi.
Böyle bir karar alınırken üyelere bilgi verilmemiş, fikri sorulmamış olması da en az bu uygulama kadar vahimdir. Fazla bir şey de beklemeye gerek yok aslında. Zaten STK’lar, insanların kitleler halinde ‘pazarlandığı’ çıkar örgütleri değil midir?
Bu arada, 419 internet medyası çalışanının 30-40’ı seçkin internet gazetecileri cemiyetinde kalacaksa, geri kalanlar ne olacak?
Yine aldığım bir habere göre, İMD’den Nisan’da tasfiye edilecek internet medyası çalışanlarını bünyesinde toplayacak bir dernek kurulmuş bile.
Şimdilik bu derneğin adını vererek kendilerini güç duruma düşürmek istemem. Ama önümüzdeki tablo şu, internet medyasının seçkinleri ayrı bir dernekte, emekçileri ayrı bir dernekte. Ne âlâ taksim değil mi?