Günümüzün en önemli bağımlılık sorunlarından biri olmaya aday olan internet bağımlılığı için, Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde özel bir klinik kuruldu. Hastane yetişkinlere hizmet verdiği için 16 yaş üzerindekilerin kabul edildiği kliniğe ilk üç ayda 70 kişi başvurdu.
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, günümüzün en önemli bağımlılık sorunlarından biri olmaya aday olan internet bağımlılığı için özel bir klinik kurdu. Klinikle ilgili bilgi vermek için düzenlenen basın toplantısında konuşan Başhekim Doç. Dr. Erhan Kurt, “İnternet son yıllarda hepimizin hayatını derinden etkileyen bir olgu. Çoğumuzun onsuz yapamadığı bir araç. Bazı insanlarda internet zararlı bir hal alabiliyor. Bu bağımlılık olarak isimlendiriliyor. ABD, Norveç ve Uzakdoğu’da bilim adamları internet bağımlılığını, alkol, kumar ve benzeri bağımlıklarla benzer profiller çizdiğini saptamışlar. Benzer tedavilerin internet için de uygulanacağın görmüşler. Bağımlılığın önemli belirtileri, yoksunluk, işlevselliğin bozulması, tasarladığından daha fazla o aletle meşgul olmak, ona sahip olmak için farklı çabaların içine girmek olarak tanımlanabilir.” dedi.
İNTERNET BAĞIMLILIĞININ BELİRTİLERİ
Bağımlı olan insanlarda internet kullanmadığı zaman gerginlik, eksik hissetme, yoksun kaldığında olumsuz duygular hissetme ortaya çıktığını ifade eden Kurt, “Tasarladığından daha fazla kullanma internette kalma, bilgisayar başında sabahlama gibi sonuçlar ortaya çıkar. Öğrencilerin gözlerinin kan çanağı olduğunu öğretmenler sınıfta görürler. Küçük bir grup da kendisine her defasında daha az zaman ayrıma sözü vermesine rağmen bu sözü tutamaz. Toplumsal ya da özel hayatta işlevselliğin bozulması da belirtiler arasındadır. Bir şeyin bedensel ya da psikolojik zararlarına rağmen kullanılmasının devam etmesi bağımlılık göstergesidir. Norveç’te 15-25 yaş arasındaki 3 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmada internet bağımlılığının yüzde 1-2 civarında olduğu tespit edildi. Ayrıca depresyonda da internet bağımlılığı daha yüksek. Bazı nedenler internet bağımlılığını tetikleyebilir.” şeklinde konuştu.
YALAN SÖYLEMEK BELİRTİLERDEN
İnternet bağımlılığının nedenleri arasında ergenliğin kaosu ve günümüzde hızlı akan ilişkileri sıralayan Kurt, sözlerine şöyle devam etti: “Bağımlı olduğu şeyi elde etmek için yalan söylemek zorunda kalmak. Bağımlılık, karşı koyamadığı bir istek duyması, bunu karşıladığında da rahatlama duyması şeklinde ortaya çıkıyor. Diğer yandan bilgisayar başında uzun süre oturmak damar tıkanıklığı gibi sorunlara da neden olabiliyor. Bir grup insanın beyni, bağımlı olmaya daha yatkın. Bu çeşitli araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Kimyasal ve davranışsal bağımlılık olarak da bu ikiye ayrılıyor. Bütün bağımlılıklarda has yolakları aynı. Madde alındığında da alınmadığında da hazda dopamin rol alıyor. Psikiyatride konfeksiyon yoktur. Herkesin üzerine göre dikeceksiniz.”
İŞ KULLANIMI BAĞIMLILIK DEĞİL
İnternet Bağımlığı Kliniği’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Ramazan Konkan ise, internet bağımlılarının kendilerine bu teşhis konulduğunda karşı reaksiyon gösterdiklerini belirterek, “Bir şey hastalıksa buna hastalık denilecektir. Psikiyatrik bir hastalığı tanımlarken, bu tam olarak denilemeyebiliyor. Burada devreye giren sistem tabloyu tanımlayıcı yöntemdir. Kişideki özellikleri ve yaptıklarını tanımlayarak bir sonuç elde edilebilir. Herkes internet kullanıyor, bağımlı mı, değil. Burada önemli kriterlerden biri ayrılan zaman. Ama siz internetle bir iş yapıyorsanız, hisselerinizi takip ediyorsanız buna dahil değil. Ama ayrılan zaman, tek kriter değil. İkinci kriter işlevsellik. İşini, derslerini internete daha fazla zaman ayırmak için erteliyorsa, bu işlevsellik kaybıdır. Kişi aslında bunun farkına varıyor. Derslerime, işime, eşime daha fazla zaman ayırayım diyor. Ancak bunu başaramıyor. 24 saat internet kullanan ama e-posta adresi kullanımı olmayan vakalarla da karşılaştık.” dedi.
İNTERNET İÇİN EVDEN KAÇANLAR VAR
Başka vakaların ise internet bağımlılığı gibi gözükmesine rağmen, internet bağımlılığı olmadığını belirten Konkan, “Kişi uzun süre internetten kumar oynuyorsa bu internet bağımlılığı değil, kumar bağımlılığıdır. Diğer yandan çoklu oyunlarda ise çocuk bilgisayar başından kalktığı zaman kazanımlarını da yitiriyor. Oyunlar bilgisayar başında daha fazla zaman harcaması üzerine kurulmuş. Baba, çocuğu oyun sırasında zorla bilgisayarın başından kaldırdığında kazandığı kredileri yitirebiliyor. Bu nedenle de evde kavgalar çıkıyor. Çok ileriki aşamalarda çocuklar evden kaçabiliyor. Örneğin bize başvuran bir öğretmen tüm derslerini bir güne sıkıştırıyor ve sonra kalan tüm günlerini internete ayırıyor. Hem hayatında olacak, kaçınamayacaksın; hem de bağımlısı olmayacaksın.” şeklinde konuştu.
AİLELER BİLGİSAYARIN FİŞİNİ ÇEKİYOR
Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Şenormancı ise, internet bağımlılığı tanımına profesyonel kullanım ve işle ilgili kullanımı dahil etmediklerini söyledi. Şenormancı konula ilgili olarak şunları söyledi: “Bağımlılık dediğimizde, amaçsız bir şekilde kullanımı, saatlerce zaman harcamaktan söz ediyoruz. Özellikle oyun bağımlılığını bu kapsamda değerlendiriyoruz. Bize gelen vakalardan bir bölümü, internet yüzünden okulu bırakanlarla karşılaştık. İnternet nedeniyle okulu bıraktıklarını söylüyorlar. 20 gün devamsızlık hakkı olan öğrenci, bu hakkı internete ayırdığı için okuldan ayrılmak zorunda kalıyor. ‘Rekorum 72 saat’ diyen öğrenci geldi bize. Ailesi yemeklerini yanına getiriyormuş. Aileler çocuklarını bilgisayarın başından kaldırmak için bilgisayarın fişini çekiyor, çocuklarını bilgisayarın başından kaldırmak için. Aileler ‘Evde bilgisayar havalarda uçuştu, modem camdan atıldı’ diye anlatıyorlar bize yaşanan olayları. Bu kez çocuklar cep telefonlarından internete giriyor ve aileye astronomik faturalar geliyor. İnternet kafeye gidiyorlar. Tüm harçlıklarını kafede internet için harcadığı için, kafedekiler artık çocuğa bedava yiyecek veriyor aç kalmasın diye. Gelen öğrenciye, ‘Hayattan beklentin ne?’ diye soruyorum. ‘Metin2’de karakterimin yükselmesi, iyi bir yere gelmesi’ diyor. Hayatta bundan başka bir beklentisi yok. İnternet Bağımlılığı kliniğine 3 ayda 70 kişi başvurdu. Biz 16 yaş ve üstüne bakabiliyoruz, yetişkin kliniği olduğumuz için.”