İstanbul’da düzenlenen IBM Çözümler Zirvesi 2012’de konuşan IBM Türk Genel Müdürü Michel Charouk, “Kendilerini yenileyemeyenler, gerekli inovasyonu yapmayanlar silinip gidiyorlar. Biz kendimizi yenilemeyi, inovasyonun önemini yıllar önce idrak ettik. İş anlayışımızı değiştirdik. Kendimizi yenilemeseydik, bugünün Kodak’ı da biz olurduk.” dedi.
IBM Türk Genel Müdürü Michel Charouk, 100 yılı aşkın bir geçmişi olan IBM’in bugüne kadar ayakta kalması ve sektöründe hala varlığını korumasını geçtiğimiz günlerde iflas masasına başvuran Kodak örneğiyle açıkladı. İstanbul’da düzenlenen IBM Çözümler Zirvesi 2012’de konuşan Charouk, “Kendilerini yenileyemeyenler, gerekli inovasyonu yapmayanlar silinip gidiyorlar. Örneğin Kodak’a bakın. Biz kendimizi yenilemeyi, inovasyonun önemini yıllar önce idrak ettik. İş anlayışımızı değiştirdik. Önceden donanım şirketiydik, şimdi hizmet şirketiyiz. Kendimizi yenilemeseydik, bugünün Kodak’ı da biz olurduk.” dedi.
BAŞARININ SIRRI İNOVASYON
IBM hisselerinin şu an da 1.92-1.93 dolardan işlem gördüğünü, şirket olarak 220 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne sahip olduklarını hatırlatan Charouk, “Bu başarı tesadüf değil. 100 yıl önce kurulduk, 100 yıllık bir çalışmanın sonucu. Geleceğimizden neden bu kadar eminiz? Çünkü inovasyon. IBM çünkü dünyadaki en büyük bilişim firması. AR-GE’ye yatırım yapıyoruz, her yıl 6 binin üzerinde patent üretiyoruz her yıl. 4 milyar dolarlık yatırım yapıyoruz. Günün sonunda iş insana dayanıyor. Sektör sürekli değişiyor. Bugün geleceğin çözümleri olarak gördüğümüz şeyler bile kısa sürede yeterli olmuyor.” şeklinde konuştu.
DÜNYANIN YARISI ŞEHİRDE YAŞIYOR
Yerel yönetimlere ilişkin ‘Akıllı Şehirler’ ve e-ticaret sektörüne ilişkin de ‘Akıllı Ticaret’ adını verdikleri çözümler hakkında bilgi veren Charouk, sözlerine şöyle devam etti: “Akıllı gezen adını verdiğimiz, sektöre özgü çözümler sunuyoruz. Dünya nüfusunun yüzde 50’si şehirlere geldi yerleşti. Bu bir dönüm noktası. Milyarlarca insan artık şehirlerde yaşıyor. Yerel yönetimler için önemli sorunlar getiriyor. Kamu, güvenlik, sağlık gibi alanlarda çözümler bekleniyor. Biz de yerel yönetimlere bu alanlardaki hizmetlerini iyileştirmeleri için çözümler sunuyoruz. Biz sadece teoriden söz etmiyoruz. Biz sadece vizyon çizmiyoruz, biz yapıyoruz.”
10 BİN MATEMATİKÇİMİZ VAR
Şirketin analize verdiği öneme değinen Charouk, “10 binin üzerinde matematikçimiz, araçlar, süreçler, yöntemler üzerine çalışıyorlar. Büyük veriler üzerinde çalışarak anlamlı sonuçlar çıkarıyorlar. Şirketlere kendilerini görmeleri ve sektörlerinde başarılı olacak şekilde yeniden konumlanmalarını sağlayacak veriler sunuyorlar. Bankacılık, perakende, ulaşım gibi sektörlere çözümler sunuyoruz. Stratejimizin bir diğer alanı da iş analitiği. Bulut bilişimi uygulamalarını müşterilerimiz için gerçekleştiriyor ve onlara gerekli olan altyapıyı sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
İSTANBUL’A HER YIL BİR ŞEHİR GELİYOR
IBM Kamu ve Eğitim Sektörü Genel Müdürü Jeffrey Rhoda ise 2008’den bu yana 2500 şehirde ‘Akıllı Şehir’ projeleri yaptıklarını ifade ederek, “Şehir altyapılarımız, ihtiyaçlara akıllıca cevap verebilecek ve bunları sezebilecek yeni bilgi ve teknolojiler üzerine dayanmalıdır. İstanbul’a her yıl 300 bin kişinin geldiğini öğrendim. Bu bir şehir nüfusu demek. Gelen bu insanların ihtiyaçları var. Aralarında çocuklar var, eğitime ihtiyaçları var. Akıllı şehir vizyonu, yerel yönetimlere karşı karşıya oldukları problemlerden çıkışı gösteren yönetim, entegrasyon ve inovasyon yol haritalarıdır.” dedi.
ARKADAŞ TAVSİYESİ DİNLENİYOR
‘Akıllı ticaret’ kavramı hakkında bilgi veren IBM Akıllı Ticaret ve B2B Başkan Yardımcısı Enrique Rodriguez ise, şunları söyledi: “Elektronik ticarette 84 senesinden beri varız. Son 3-4 yıl içinde e-ticaret pazarında mobile doğru bir kayma var. İnternet kullanıcılarının yüzde 36’sı iki ya da daha fazla teknoloji aracı kullanıyor. Global mobil üye oranı yüzde 87. Yaptığımız her şey bir veri üretiyor. Bu verilerden bir anlam üretmek önemli. Tüketici artık daha güçlü. Müşterinin sadakati önemli. 800 milyonu aşkın Facebook kullanıcısı var. Tüketiciler artık, sosyal medyada arkadaşlarının fikirlerine önem veriyorlar. Satınalma kararlarını buna göre veriyorlar. Perakendeciler de bu bilgilere sahip olmak istiyorlar. Şirketler değişiyor. Tüketici alışkanlıklarını sosyal ağlardan takip ederek, ürün ve hizmetlerini ona göre şekillendiriyor. Müşterinin e-ticaret sitesinin en çok neresine baktığı, hangi ürünlerle ilgilendiği raporlanıyor ve müşteriye ilgilendiği kategoride ürün ve hizmetler sistem tarafından öneriliyor.”