SES Batı Avrupa ve Türkiye Bölge Müdürü Ahmet Eren, “Türk dizilerine dünyada büyük bir ilgi var. Biz dizi satmak yerine, Türkiye’den bir kanalı olduğu gibi dünyanın farklı bir coğrafyasında, o bölgenin dilinde yayınlayabiliriz. Bir Türk kanalını 5-6 dilde tüm dünyada yayınlayabilirsiniz. Bunun ilk örneği olarak, Samanyolu televizyonunu, Afrika’ya taşıyoruz.” dedi.
Dünya çevresinde dolaşan 50 uydusuyla, TV yayınlarını dünyanın yüzde 99’una ulaştıran, Lüksemburg merkezli “SES Broadband Services” şirketi, Türk televizyonlarına, yurtdışına sadece dizi ihraç etmek yerine, komple TV kanallarını ihraç etmeyi teklif ediyor. Türkiye’de TV içeriği pazarının son yıllarda hızla geliştiğini belirten SES Batı Avrupa ve Türkiye Bölge Müdürü Ahmet Eren, “Türk dizilerine dünyada büyük bir ilgi var. En son katıldığım fuarda, Türk dizilerinin sergilendiği standın önünde uzun bir kuyruk vardı. Biz SES olarak, dizi satmak yerine, Türkiye?den bir kanalı olduğu gibi dünyanın farklı bir coğrafyasında, o bölgenin dilinde yayınlayabiliriz. Bir Türk kanalını 5-6 dilde tüm dünyada yayınlayabilirsiniz. Bunun ilk örneği olarak, Samanyolu televizyonunu, Afrika’ya taşıyoruz.” dedi.
2013’TE YENİ UYDU GELİYOR
Astra 1G uydusuyla Türkiye’den 60 cm.’lik çanaklarla SES yayınlarının izlenebildiğini ifade eden Eren, “2013’te fırlayacağımız Astra 5B uydusuyla Türkiye’deki televizyonların yayınları Avrupa’dan Türkmenistan’a kadar olan coğrafyadaki hanelere de ulaşabilecek. Biz Türkiye için Dual LNB teknolojisini öneriyoruz. Tek çanak antenle hem yerel uydu operatörü olan TÜRKSAT yayınları hem de bizim Astra uydusunun yayınları alınabilir. Biz Türkiye’de ortaklarımızla birlikte her türlü maliyeti karşılayacak çözümleri birlikte bulacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.
YÜZDE 59’LA UYDU BİRİNCİ
“ASTRA Broadband Services” firmasının adının, “SES Broadband Services” olarak değiştirdiğini belirten Eren, Türkiye’de TV izleme kaynağı olarak yüzde 59 ile uydunun birinci sırada olduğunu belirterek, “Türkiye, dijitalleşiyor. 2014’te tamamen dijital sisteme geçilecek. IPTV (internet protokolü üzerinden TV yayını) platformları gelişmeye başladı. Yaklaşık yüzde 30 haneye ulaşabiliyorlar. Türkiye, genç bir nüfusa sahip. 73 milyonluk ülkenin %53’ü 30 yaşın altında. TV izleme oranında Türkiye günde 4 saatle dünyada ikinci sırada yer alıyor. Hane başına nüfus gün geçtikçe azalıyor ve TV izleme oranı artıyor. 2020’ye kadar Türkiye’de Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ve satın alma gücünün %56 oranında artması öngörülüyor.” şeklinde konuştu.
DÜNYANIN YÜZDE 99’UNA ULAŞIYORUZ
SES Orta Avrupa ve Türkiye Başkan Yardımcısı ve Bölge Ofis Direktörü Norbert Willems, “Uydularımızla dünya nüfusunun yüzde 99’una ulaşabiliyoruz. Dünya çapında 50 uydumuz var. Genelde üç alanda çalışıyoruz. Telekomünikasyon, medya ve iletişim sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca devletle ilgili alanlarda da hizmetlerimiz var. Dünyanın en büyük izleyici kitlesine sahibiz. Tüm dünyada 258 milyon eve ulaşıyoruz. Diğer taraftan da dünyanın en büyük yayıncılık hizmet sağlayıcısıyız. Radyo ve televizyon kanallarınıza uydularımızla hizmet veriyoruz.” şeklinde konuştu.
250 MİLYON EURO YATIRIM
En önemli pazarlarının, Avrupa, Orta Doğu ve Batı Afrika’nın yanı sıra, Kuzey ve Güney Amerika olduğunu belirten Willems, “Türkiye de en önemli pazarlarımızdan. Dünya genelinde 1200 HD kanala ulaşmış durumdayız. Biz genellikle televizyona ve HD kanallara odaklanıyoruz. 43 DTH uydu platformumuz var. Bunlarla doğrudan evlere ulaşmış bulunuyoruz. 2014 için hedefimiz 7 yeni uydu daha fırlatmak ve toplam kapasitemizi yüzde 19 artırmayı planlıyoruz. Bu 7 uydudan biri de 2013’te fırlatılacak ve Türkiye’ye hizmet verecek Astra 5B. Bu uydu için 250 milyon Euro yatırım yapacağız ve bu uydumuz 2015 yılına kadar hizmet vermeye başlayacak.” dedi.
TÜM CİHAZLARA UYDUDAN YAYIN
SAT-IP (uydudan internet protokolü) teknolojisiyle, uydudan evlerdeki tüm cihazlara internet protokolüyle yayınların ulaştırılacağını ifade eden Willems, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu teknolojiyle, akıllı telefonlar, tablet bilgisayarlar gibi taşınabilir cihazlara uydudan gelen yayınlar daha yüksek verimlilikte dağıtılabilecek. Uydu alıcısının yanı sıra kullanılması gereken SAT-IP cihazı birkaç yüz dolara alınabilecek. Bu cihazdan yayın alınabilmesi için akıllı telefon ve tabletlere bir mobil uygulama yüklenmesi gerekecek. Bu uygulama ücretsiz olacak.”
HD YAYIN NEDEN GECİKTİ?
Avrupa’yı HD yayın teknolojisiyle kendilerinin tanıştırdığını ifade eden Willems, “HD’nin ne olduğu konusunda bir fikirleri bile yoktu. TV üreticilerinin elinde de daha önceden üretilmiş tüplü televizyon stokları vardı. TV kanalları ise reklam getirisi olmayacağı için buna sıcak bakmadılar. Bu piyasanın yeterince olgun olmadığını düşünüyorlardı. Ayrıca piyasada yeterince HD TV alıcısı olmadığını savunuyor ve bu nedenle yayınları HD olarak vermiyorlardı. Ama bugün sadece Astra uydularında 290 adet HD kanal var.” şeklinde konuştu.
KANALLAR HD+ İLE İKNA OLDU
HD yayına TV kanallarını ikna etmenin uzun sürdüğünü belirten Willems, “Bunun sonucunda RTL, PRO7 gibi yayıncılarda birlikte çalıştık ve HD+ adını verdiğimiz yeni bir model geliştirdik. Yayıncılar 14 HD+ kanalını 50 Euro karşılığında ücretli verdiler ve aldıkları bu bedellerde HD kanallar için harcayacakları maliyetleri karşılamaya çalıştılar. Diğer yayınlar da daha sonra HD kanallara yöneldiler. 2.9 milyon evde HD+ yayını izlenebilir hale geldi. Türkiye’de 13 milyon hane, ücretsiz TV yayını izliyor. Bu hanelere ücretli HD+ yayın paketleri satılabilir. Ama buda karar verici biz değiliz, yayıncılar karar verebilir.” dedi.