Digital Age dergisinden Savaş Önemli, sosyal medyayı televizyon ekranlarına taşıyan programlarla ilgili bir dosya hazırladıklarını, TVNET‘te hazırlayıp sunduğum TechnoLogic programıyla ilgili olarak bana da sorular yöneltmek istediklerini belirtti. Digital Age’e verdiğim cevaplar, kayda geçsin diye, yine burada:
TechnoLogic her şeyden önce bir teknoloji programı. Bir moda akımı olan ‘sosyal medya’ programı değil. TechnoLogic’te 10 yıldan uzun bir süredir teknoloji editörlüğü yapan bir gazetecinin, yine teknoloji haber ve röportajları ekrana çıkıyor.
TechnoLogic’te sosyal medyayla ilgili konular çoğu zaman elbette işleniyor. Dijital mecranın konvansiyonel medyayı nasıl etkileyeceği, konvansiyonel medyanın bu yeni durum karşısında nasıl pozisyon alması gerektiği, markaların sosyal medyayı nasıl doğru kullanabilecekleri gibi pek çok konuyu, konunun uzmanlarıyla haftalarboyu konuştuk. Ancak bu konuşmalar, bu alanın teknolojiyle kesişmesinde kaynaklanıyor. TechnoLogic,”Haydi bir sosyal medya programı yapalım, bu sıralar çok moda” diyerek yola çıkılan bir program değil.
Bu arada ‘sosyal medya programı’ olarak görülen programların hiçbirinde sosyal medyanın gerçekte ne olduğu, ne işe yaradığı, yaraması gerektiği gibi ‘ciddi’ konuların konuşulduğunu görmedim. Sadece, ünlülerin Twitter partilerinin haberlerini, sabun köpüğü Twitter meşhurlarının ‘başarı’larını ve yapay komedi şovlar görüyorum sahnede. Zaten televizyon da bir eğlence aracı öyle değil mi? Sosyal medyanın kavramsal kargaşasıyla vatandaşı uyandırmaya gerek yok!
BANA YÖNELTİLEN SORULAR VE CEVAPLARIM:
- Şu ana kadar programa olan ilgi nasıl?
TechnoLogic programına olan ilgiden gayet memnunun. Benim gazete yazılarımla ulaştığım kitleden farklı bir kitleye ulaşmamı sağladı televizyon. Televizyon daha görsel, daha akışkan ve daha kısa ömürlü içerikler ürettiğiniz bir mecra. Yazı hala en kalıcı mecra bana göre, TV ise görsel bir şov.
- Beklentisi her zaman çok yüksek olan TV seyircisini düşündüğümüzde programın süresi sizce yeterli mi?
Okan Bayülgen’in 2.5-3 saat süren sıradışı programlarını saymazsak, televizyonda en uzun program süresi 45 dakikadır. TechnoLogic’in süresi ise 30 dakika. Program süresini uzun tutmak gibi bir ihtiyaç duymadık. Çünkü dikkati uzun süre bir programda tutmak mümkün değil.
- Programın içeriğini ve röportaj yaptığınız kişileri nasıl belirliyorsunuz?
Programın içeriğini metin olarak herhafta bir içerik akışı olarak belirliyoruz. Programda, sektörden haberler, yeni web sitelerinin tanıtımı, oyun incelemeleri ve haftanın röportajı var. Röportaj konuğunu belirlerken, gündemin akıntısına sürüklenmeden kendi ilgi ve uzmanlık alanımla ilgili kişileri seçmeye çalışıyorum. Bu arada gelen önerileri de dikkate alıyorum tabii ki.
- Programda sosyal medya ile ilgili konulara ne kadar yer veriyorsunuz?
TechnoLogic’te sosyal medya konusuna sadece teknolojiyle ve medyanın dijital dönüşümüyle ilgili alanlarda kesiştiğinde yer veriyoruz. Sadece sosyal medya odaklı bir program yapma hedefimiz hiçbir zaman olmadı. Bu çok farklı bir kulvar.
- Programın sosyal medya ile olan etkileşiminin ölçüsünü nasıl belirliyorsunuz? Yayın sırasında ve sonrasında geri dönüşleri nasıl alıyorsunuz?
Programımız bant yayın. O nedenle sadece yayın sonrası geri dönüşler alıyoruz. Bu da e-posta, programın blogu ve sosyal ağ hesaplarına gelen geri dönüşler sayesinde oluyor.
- Türk insanının sosyal medyaya olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk insanının, sosyal medyaya bilinçli bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Konuşmayı, muhabbeti, gevezeliği ve zaman öldürmeyi seven bir yapımız var. Bunun bir yansıması bence bu. MSN, Facebook gibi mecralarda kullanıcı sayısında ilk sıralarda olmamızla övünmeli miyiz, emin değilim. Belki de konuşmaktan üretmeye zaman bulamıyoruzdur, kimbilir.