Google, tepeden inme bir yaklaşımla, Buzz adlı bir menü ekleyerek, tüm Gmail kullanıcılarını sosyal ağa atıverdi. Gerekli testler bile yapılmamıştı. Sonuç fiyasko. Şimdi kervan yolda düzülüyor!
Facebook, Twitter ve FriendFeed gibi sosyalleşme araçları genelde öncelikle teknolojiyle yakından ilgili topluluklar tarafından keşfedilir, kulaktan kulağa yayılır ve sonunda da toplumun geneline yayılır. Bu süreçte bu ortamları önce keşfeden internet insanları, kalabalıklaşmanın bir sonucu olarak içerik kalitesi düşen o ortamlardan uzaklaşır, yeni keşifler ararlar.
Google’ın sosyal ağların yükselişinden yararlanma çabasıyla ortaya çıkardığı Buzz (Baz okunur) adlı sosyalleşme aracı ise, başta belirttiğim bu sürecin tam aksine bir şekilde ortaya çıktı. Keşfedilmek için, internetin öncülerini beklemedi, internetin öncüleri tarafından denenmedi, sınanmadı, hata bildirimleriyle şekillenmedi. Google, tepeden inme bir yaklaşımla, Gmail’in içine bir gecede Buzz adlı bir menü ekleyerek, tüm Gmail kullanıcılarını sosyal ağa atıverdi. İşte burada sosyal ağ kültürü olmayan pek çok insanın aynı arenaya tıkılması gibi bir etki oluştu.
Gmail üzerinden sadece iş ilişkisi içinde bulunduğumuz, kendileriyle özel bir iletişim planlamadığımız kişilerle, sosyalleşme aracı olan Buzz sayesinde ‘yüzgöz’ olmak zorunda bırakıldık. Bunun tam tersi şekilde, Buzz üzerinden takip etmek istediğimiz kişiler de, elektronik posta adres defterimize eklendi ansızın. Google, Buzz işini işte tam bu noktada yüzüne gözüne bulaştırdı. Adres defterlerimizde, Gtalk anında mesajlaşma yazılımındaki listemizde ve Android işletim sistemi kullanan telefonumuzdaki kişi listeleri bu dikkatsizlik sonucu birbirine girdi. Bunun yanısıra, Buzz’daki gizlilik ayarlarının gerektiği gibi yapılmaması gibi nedenlerle Buzz bir kabus oldu adeta.
Tüm bu olanlar nedeniyle Google, gereken dersi aldı, sistemde yetersizlikler olduğunu kabul etti. Ancak iş işten geçmişti. Şimdi Buzz, tam Türk mantığıyla, ‘Kervan yolda düzülür’ misali, yolda düzülüyor. Gmail’in 2009 Aralık rakamlarıyla 176,5 milyon olan kullanıcısını ‘çantada keklik’ olarak gören bir anlayışın sonucuydu bu. Marka bilinirliği açısından bu bir avantaj, Gmail’i kullanan herkes, Buzz’ı artık biliyor. Ancak getirdiği karmaşa, gelen tüm Buzz mesajlarının Gelen Kutusu’na düşerek, mesaj kalabalığı oluşturması gibi nedenler, bir çok kişiyi soğuttu.
Gelen Kutusu’ndaki mesaj kalabalığından kurtulmak için, ben dahil pek çok kişi, Buzz mesajlarını etiketleyerek başka dizinlere taşıdık otomatik olarak ve bu dertten kurtulduk. Google açısından kötü bir şey de, pek çok kişinin de Gmail sayfasının hemen altında bulunan, ‘Buzz’ı kapat’ seçeneğine başvurmak zorunda kalışıydı. Özetle Buzz, testleri gerektiği gibi yapılmadan, rekabet hırsıyla apar topar devreye alınan, olgunlaşması için pek çok fırın ekmek yemesi gereken bir proje. (Adam gibi proje arayanlara, FriendFeed.com’u öneririm.)