Yaklaşan yerel seçimler öncesinde pazarlama ile teknolojiyi birleştiren bir Türk şirketi çarpıcı propaganda bir propaganda yöntemi geliştirdi.
Vodera isimli bir teknoloji şirketi, belediye başkan adaylarının vaatlerini anlattıkları kısa videoları seçmenlerin cep telefonlarına gönderen bir teknoloji ile seçim yarışına farklı bir boyut getirdi.
Belediye başkan adayının birebir boyutta bir maketini hazırlayan şirket, konuşma balonunun içine de adayın ağzından ‘Bluetooth’unuzu açın size mesajım var’ şeklinde bir yazı yazıyor. Ayakta duran ve karşıdan bakıldığında gerçek başkan zannedilen bu maketi görüp merak eden seçmenler, ne geleceğini merak ederek Bluetooth’larını açtıklarında, öncelikle başkan adayının ismini görüp, “Bu kişiden mesajınız var kabul ediyor musunuz?” sorusunu onayladıkları takdirde başkan adayının direkt kendilerine hitaben konuştuğu videoyu izleyebiliyorlar.
4 yılda 1.5 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşan Vodera’yı 20 yaşında üniversitedeyken kuran, şirketin kurucusu ve aynı zamanda Genel Müdürü Ömer Ekinci, bu yenilikçi seçim propagandası fikrini nasıl geliştirdiklerini ise şöyle anlatıyor:
“Cep telefonu pazarının ulaştığı büyüklük ortada, bizim millet olarak cep telefonunu ne kadar benimsediğimiz, en çok kullandığımız, yanımızdan hiç ayırmadığımız tek şeyi olduğu gerçeğinden yola çıktık. Ve Belediye başkan adayları, seçmenin de izin vermesi durumunda cep telefonuna girmeli, diye düşündük. Bunun GSM şebekesi üzerinden olması durumunda rakamların çok yükselmesi ve doğru hedef kitleye ulaşma zorluğu bizi farklı bir teknolojiye itti. Seçmenin Bluetooth’unu açtırmadaki zorluğu da çeşitli görsellerle cezbederek aştık. Şimdi seçmen hem bu maketlerden Bluetooth ile başkan adayının videosunu indiriyor, hem de yanına geçip fotoğraf çektiriyor.”
Alışveriş merkezinde dolaşırken bir anda karşınıza çıkan belediye başkan adayı size söyleyecekleri olduğunu söylüyor ve bunu dinlemek için Bluetooth’unuzu açmanızı rica ediyor. Bu kurguyla aynı zamanda seçmene istemediği bir içeriği zorla göndermek yerine, arzusuna bırakarak isterse, merak ederse indirmesini sağladıklarını belirten Ekinci, “Artık seçmenler de geçmiş dönemlere göre çok daha fazla bilinçli, afişlere, pankartlara, yüksek sesle sokaktan geçen seçim arabalarına rağbet göstermiyor. Bir plastik bayrağın 250 yılda topraktan tam olarak temizlendiğini de düşünürsek, adayların daha yenilikçi, teknolojik ve etkin yöntemlere başvurması gerektiği gerçeğini de kabul etmemiz gerekiyor.”